top of page

Türkiye’nin Yaz Felaketi: Orman Yangınları ve Kundaklama İddiaları

Geçtiğimiz haftalarda Türkiye genelinde yaşanan orman yangınları,  iklim değişikliğinin yaratmakta olduğu tehlikeleri ve insanın doğal alanlara verdiği zararı yeniden gündeme taşıdı. Ülkemizde temmuz ayında yoğunlaşan yangınlar başta Bursa, Çankırı, Kastamonu, Balıkesir, Çanakkale ve İzmir olmak üzere birçok ilde etkili oldu. Orman Genel Müdürlüğü tarafından paylaşılan verilerde yalnızca temmuz ayı içerisinde 800’e yakın yangın meydana geldiği ve yaklaşık 60 bin hektar ormanlık alanın zarar gördüğü belirtiliyor.

Ancak ne yazık ki bu yangınların büyük bir çoğunluğunun nedeni iklim değişikliği nedeniyle yükselen sıcaklıklar değildi. Yangınlardan birçoğunun başlama nedeninin kundaklama olduğu iddia edilirken, bazı olaylarda bu iddiaları destekleyen güvenlik kameraları ve vatandaş görüntüleri gündeme geldi.

ree

Çankırı-Kastamonu sınırındaki bir ormanlık alanda yangının başlangıç anı güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde bir kişinin ormanlık alana girdiği ve bir süre sonra bölgeden dumanların yükseldiği görüldü. Aynı şekilde, Bursa’nın Harmancık ilçesinde bir vatandaşın cep telefonunun kamerasıyla çektiği görüntülerde, bir kişinin yangın başladıktan hemen sonra hızla uzaklaştığı görüldü.

Bu olayların ardından güvenlik birimleri harekete geçti. Bursa’da gözaltına alınan Ufuk Aytekin’in FETÖ ile bağlantısı olan eski bir asker olduğu ve yangını kasıtlı olarak başlattığı açıklandı. Aynı dönemde Çanakkale’de çıkan yangınlarda da iki kişi kundaklama şüphesiyle tutuklandı. Ancak bu gelişmelerin yanı sıra sosyal medyada yangınlarda kaydedildiği iddia edilerek yayılan bazı videoların ise eski yangınlara ait olduğu ya da farklı ülkelerde çekildiği ortaya çıktı. Bu görüntüler ise özellikle yangınlar gibi kamuoyunda tepkiyle karşılanan olaylarda dezenformasyon riskinin ne kadar ciddi olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Yangınların neden bu kadar yıkıcı olduğu da başka bir soru. Yangınların sayısındaki artışta aşırı sıcaklıklar ve düşen nem oranlarının da payı bulunuyor. Türkiye’nin birçok kesiminde hava sıcaklıkları 45 dereceleri aşarken, çıkan yangınlar rüzgar etkisiyle çok kısa sürede büyüyor ve yerleşim alanlarına kadar ulaşıyor.

Ayrıca birçok uzman, yalnızca iklim değişikliğinin değil aynı zamanda yetersiz önleme politikalarının ve arazi yönetimindeki eksiklerin de yangınların büyümesinde payı olduğuna dikkat çekiyor. Her ne kadar Türkiye geçtiğimiz senelerde hava filosunu genişletmiş olsa da, yangınlara müdahale kapasitesinin bölgesel olarak acil durumlarda hala yetersiz kaldığı ve erken uyarı sistemlerinin yeterli bir şekilde çalışmadığı belirtiliyor.

Bu yıl gerçekleşen orman yangınları, sadece bir çevre felaketi olarak değil; aynı zamanda sosyal medya dezenformasyonu, güvenlik sorunları ve iklim politikaları konusunda da ciddi soru işaretleri doğurdu. Yangın risklerini azaltmak için çalışmaların devam ettiği belirtilirken uzmanlar önlemlerin sadece yangın çıktığında değil, öncesinde de alınması gerektiğini hatırlatıyor.

Türkiye’nin bu yangınlardan alacağı en önemli ders, artık yalnızca yangınları söndürmenin değil, yangın çıkmasını engellemenin yollarını da kalıcı şekilde bulmak zorunda olduğu.


Can Tarhan ve Şahika Derin Türüt tarafından editlendi.

bottom of page