Antidepresan Kullanımında Son Yıllarda Rekor Bir Artış Yaşanıyor
- begum guvenc
- 8 Nis
- 3 dakikada okunur
Antidepresan kullanımında son yıllarda ciddi bir artış yaşanıyor. Özellikle stres, anksiyete ve depresyon gibi psikolojik rahatsızlıkların yaygınlaşması, antidepresan ilaçlara olan talebi artırıyor. Farklı ülkelerde ekonomik, sosyal ve siyasi faktörlerin de antidepresan kullanımını etkilediği konusunda çeşitli görüşler bulunuyor. Ayrıca ABD’de Robert F. Kennedy Jr.’ın antidepresanların bağımlılık yapıcı olmasıyla ilgili iddiaları nedeniyle, bu ilaçların kullanımına dair endişeler ve tartışmalar gündeme geldi.

Rusya’da Ocak-Şubat 2025 dönemindeki antidepresan satışları 30 milyon dolara ulaştı ve toplam 3,2 milyon paket satıldı. Bildirilen bu verilerle, Rusya’da antidepresan satışlarının son beş yılın en yüksek seviyelerine ulaştığı gözlemlendi. Putin’in Ukrayna’yı işgal ettiği 2022 yılından bu yana antidepresan satışları, önceki dönemlere göre 2,5 kat artmış durumda. Bundan dolayı, bu artışın Ukrayna ile süren savaşla ilişkili olabileceği düşünülüyor. Ayrıca yüksek talep nedeniyle, bazı dönemlerde eczanelerde çeşitli popüler ilaçların tükendiği görülüyor. Örneğin bu yılın başından beri Rusya’da en çok satılan üç antidepresandan biri olan Zoloft piyasada bulunamıyor. Rusya genelinde, 2024 yılının Ocak-Kasım aylarında ülke genelinde bu ilaçtan 1,7 milyon kutu satıldığı ve satış gelirinin 752,2 milyon rubleye (8,95 milyon dolar) ulaştığı biliniyor. Bu oranın önceki yıllara kıyasla rekor bir artış olduğu görülüyor.

ABD’de, Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanlığı’na atanmasından çok kısa bir süre sonra Robert F. Kennedy Jr., ilk 100 gününe yönelik kapsamlı planlarını içeren bir açıklama yaptı. Kennedy, öncelikli hedefinin, “büyük sağlık krizi” olarak tanımladığı kronik hastalıklarla mücadele etmek olduğunu söyledi. Tıbbi bir eğitimi olmayan Kennedy, Selektif Serotonin Gerialım İnhibitörleri (SSRI) adı verilen bir ilaç grubu olan antidepresan ilaçlar hakkında büyük iddialarda bulundu. Bir ifadesinde, ailesinin üyeleri de dahil olmak üzere, bu ilaçları bırakmakta eroini bırakmaktan daha çok zorlanan kişileri tanıdığını belirtti. Kennedy’nin geçmişte SSRI’nin okul saldırılarıyla ilişkili olabileceği konusunda da bazı iddiaları mevcuttu. National Library of Medicine tarafından 2019’da yapılan bir araştırma, okul saldırganlarının pek çoğunun daha önce psikotropik ilaçlarla tedavi edilmediği, tedavi edildiklerinde bile okul saldırıları ile doğrudan veya nedensel bir ilişki bulunmadığını gösterdi. Kennedy’nin SSRI bağımlılığa neden olduğu konusundaki iddiaları üzerine doktorlar bu ilaçların bağımlılığa yol açmadığını, ancak hastalar ilacı almayı bıraktıklarında dozu düzgün bir şekilde azaltmazlarsa yoksunluk belirtileri görebileceklerini belirtti.
SSRI’ler, depresyon ve anksiyete gibi zihinsel hastalıkların semptomlarını hafifletmeye ve tekrar etmelerini önlemeye yarımcı olur. Ayrıca bu ilaçlar piyasaya sürülmeden önce yıllarca süren bilimsel incelemelerden geçer ve yalnızca doktor reçetesiyle temin edilebilir. Öte yandan dünya genelinde çoğu ülkede yasa dışı olan eroin, son derece bağımlılık yapan bir maddedir ve kullanıcıları yasa dışı yollarla daha fazlasını elde etmeye itebilir. Stanford Üniversitesi’nde bağımlılık üzerine çalışmalar yapan Dr. Keith Humphreys’e göre, bağımlılık yapan tüm uyuşturucular dopamin sistemi üzerinden yoğun bir ödül hissi sağlar. Bu ödüller, insanların açken yemek yemek, soğukken ısınmak gibi zevk veren temel ödüller ile kıyaslandığında çok daha büyüktür ve beyindeki büyük dopamin patlamaları sonucunda beynin, maddenin bunun gibi temel zevklerden çok daha önemli olduğunu düşünmesine yol açar. Bu nedenle, sonuçlarına rağmen bu maddeleri arama ve kullanma konusunda kullanıcılarda tekrarlayan bir davranışa yol açar. Bağımlılığı olan insanlar, sürekli olarak bir sonraki dozu ne zaman alacaklarını ve etkisi gidince ne yapacaklarını takıntılı olarak düşünmeye başlarlar ve bu da tüketimi kontrol edememelerine neden olur. Zamanla, eskiden keyif aldıkları doğal deneyimlerden daha az ödül almaya başlarlar. Diğer taraftan, antidepresanların çalışma mekanizmaları eroin gibi uyuşturuculardan çok daha farklıdır. SSRI’lerin öncelikli olarak hedef aldığı kimyasal sistem serotonindir ve eroin gibi maddelerin aksine, o ödül hissini veya yoğun isteği vermez; sadece çoğu insanın daha istikrarlı hissetmesine neden olur.
Antidepresanın Türkiye’deki kullanımına değinilirse, CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, yakın zamanda yaptığı açıklamada son 10 yılda antidepresan kullanımının yüzde 67 oranında arttığını bildirdi. 2014 yılında toplamda 39 milyon kutu kullanım sayısı, 2024 yılında 65 milyona yükseldi. Bulut, antidepresan kullanımında son yıllarda görülen artışın halk sağlığı açısından endişe verici bir noktada olduğunu ifade etti. Ekonomik kriz, hayat pahalılığı ve yüksek işsizlik oranlarının yanı sıra emekçilere ve emeklilere sunulan düşük maaşlar ile geleceğe dair belirsizliklerin vatandaşların psikolojik sağlıklarını olumsuz etkilediğini söyledi.
Şahika Derin Türüt tarafından düzenlendi.