Türkiye’nin Orman Yangınlarıyla Mücadelesi
- Duygu Keskin
- 25 Tem
- 3 dakikada okunur
İzmir’de son günlerde etkisini artıran sıcak hava dalgası, düşük nem oranı ve kuvvetli rüzgar birçok yangını tetikledi. Özellikle Ödemiş, Buca ve Çeşme ilçelerinde çıkan orman yangınlarının hızla büyümesine yol açtı. Günlerdir süren yangınlar hem doğaya hem de insan yerleşimlerine ciddi zararlar veriyor. Rüzgarın yön değiştirmesi nedeniyle yangın kontrol altına alınamadı; ekiplerin gece boyu aralıksız çalışmasına rağmen alevler yayılmaya devam etti.

Ödemiş’te ormanlık alanlarda başlayan yangınlar, rüzgarın da etkisiyle geniş bir alana yayıldı. Yerleşim yerlerine yakın bölgelerde güvenlik güçleri ve ekipler tarafından tahliye planları hazırlanırken vatandaşların zarar görmemesi için çeşitli önlemler alındı. Duman nedeniyle görüş mesafesinin düşmesi ise hem yangınla mücadele ekiplerinin çalışmalarını zorlaştırdı hem de bölgedeki insanların günlük yaşamını olumsuz etkiledi. Benzer şekilde Buca’da makilik ve ormanlık alanlarda çıkan yangın, şiddetli rüzgarla birlikte hızla yayıldı. Yerleşim yerlerine yaklaşan alevler nedeniyle bazı vatandaşlar tedbir amaçlı tahliye edildi. Gece boyunca süren havadan ve karadan yapılan müdahaleler sayesinde yangının ilerlemesi yavaşlatılırken çok sayıda hayvanın da etkilendiği belirtildi. Çeşme’deki yangın ise özellikle turistik bölgeleri tehlike altına aldı. Kuvvetli rüzgarla birlikte alevler geniş bir alana yayılırken, bazı kamp alanlarında tahliye hazırlıkları yapıldı. Yoğun duman nedeniyle tatilciler de büyük panik yaşadı. Bölgede ciddi bir doğa kaybı oluştuğu belirtilirken soğutma çalışmaları halen sürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı koordinasyonunda yürütülen söndürme çalışmalarına 8 uçak, 10 helikopter, 40 arazöz ve yüzlerce personel katıldı. Havadan yapılan müdahalelerle alevlerin önü kesilmeye çalışılırken karadan yürütülen söndürme faaliyetleriyle yangının yerleşim yerlerine ulaşması önlenmeye çalışıldı. Ayrıca çevre illerden takviye ekiplerin de İzmir’e gönderildiği bildirildi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay da yangınlara ilgili açıklamalarda bulundu. İzmir Belediye Başkanı Tugay, ‘’yangınların boyutunun çok büyük olduğunu ve belediye olarak her türlü desteği verdiklerini” belirtti. Tugay, İzmir’in farklı noktalarındaki orman yangınlarına müdahale için hem belediyenin itfaiye gücünü hem de lojistik imkânlarını seferber ettiklerini kaydetti. Ayrıca vatandaşların panik yapmadan yetkililerin yönlendirmelerine uymasını istedi. Tugay, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda da “Birlikte başaracağız, lütfen dikkatli olun.” mesajıyla dayanışma çağrısında bulundu.

Uzmanlara göre İzmir’deki orman yangınlarının hızla büyümesinin temel nedenlerinden biri uzun süredir devam eden kuraklık ve düşük nem oranı. Bitki örtüsünün kuruması, en küçük bir kıvılcımın bile devasa yangınlara dönüşmesine neden oluyor. Ayrıca bölgede rüzgarın zaman zaman yön değiştirmesi, ekiplerin müdahalesini zorlaştırıyor. Yangınlardan etkilenen alanlarda soğutma çalışmaları devam ederken ekipler yangının tamamen kontrol altına alınabilmesi için gece gündüz demeden çalışıyor. Yetkililer, bölgede yeni yangınların başlamaması için vatandaşları ateş yakmamaları, anızları kontrolsüz şekilde yakmamaları ve şüpheli durumları hemen 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirmeleri konusunda uyarıyor.
İzmir Valiliği de yaptığı açıklamada, yangın tamamen söndürülene kadar teyakkuz durumunun devam edeceğini, vatandaşların can güvenliğinin öncelikli olduğunu belirtti. Çeşme’deki CESAL Hayvan Barınağı’ndan 300 can kurtarılarak Çeşme Alaçatı Patipark’a taşındı. 4 Temmuz saat 19.00’da burada düzenlenecek sahiplenme toplantısıyla bu kurtarılan patili dostlarımıza yeni yuvalar bulunması amaçlanıyor. 15 Temmuz günü Tekirdağ’ın Şarköy ilçesinde başlayan bir yangın, kısa sürede büyüyerek Çanakkale’nin Gelibolu ilçesine sıçradı. Tarım alanında başlayan alevler, ormanlık alanlara yayıldı. Rüzgarın etkisiyle hızla ilerleyen yangın, birçok mahalleyi tehdit etti ve binlerce kişinin hayatını etkiledi. Yangın, İstiklal Mahallesi Kaytan mevkisinde başladı. Alevler kısa sürede büyüdü, ormana sıçradı. Kızılcaterzi, Şenköy ve Kocaali mahalleleri tedbir amaçlı boşaltıldı. Dumandan etkilenen dört kişi hastaneye kaldırıldı. Yangında birçok ağılda hasar oluştu, hayvanlar telef oldu, araçlar kullanılamaz hale geldi. Yangının çıkış nedeni henüz belirlenemedi.

Bölgede 34 hava aracı, 500’e yakın kara aracı ve 1000’in üzerinde personel görev yaptı. Orman Genel Müdürlüğü, jandarma, AFAD, belediyeler ve gönüllüler yoğun çaba gösterdi. Ekipler gece boyunca aralıksız çalıştı, yangını kontrol altına almak için mücadele etti. Tekirdağ Valisi Recep Soytürk, yangına müdahale eden hava araçlarının ülkenin farklı illerinden geldiğini belirtti. Kastamonu, Bolu, İzmir ve Çanakkale’den uçak ve helikopterler sevk edildi. 15 uçak ve 19 helikopterle müdahale sürdü. Bakan Yumaklı da yangın bölgesine giderek çalışmaları yerinde inceledi. Rüzgarın hızının düşmesi ve nem oranının artmasıyla alevlerin etkisi azaldı. Akşam saatlerinde yangın büyük ölçüde kontrol altına alındı.
Ayşe Özgür, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Hayvanların barınağı, yiyeceği, içeceği yandı. İki düvemiz kayıp, küçükbaşlardan da çok kaybımız var. Yangın bir anda büyüdü, rüzgarla birlikte hızla üzerimize geldi. Hayvanlarımızı zor dışarı çıkardık. Ne olduğunu anlayamadan her şey yandı.” Bir başka besici, Şefik Çobanlı ise 1973 yılından bu yana aynı mahallede yaşadığını, böyle bir felaketle ilk kez karşılaştığını söyledi. Yangını fark ettiğinde hayvanlarını merada otlatıyordu. “Hayvanlarımı zor kurtardım, çok üzgünüm” dedi. Yangın, Türkiye’ye bir kez daha iklim krizinin ne kadar yakıcı olduğunu hatırlattı. Kuraklık, yüksek sıcaklık, rüzgar ve insan ihmali birleşince ortaya büyük felaketler çıkıyor. Şarköy yangını da bunlardan biri oldu. Yangının kontrol altına alınmasının ardından soğutma çalışmalarına başlandı. Evlerine dönen vatandaşlar, yanan alanlarda hasar tespitinin yapılmasını bekliyor. Yetkililer, bölgede önlemlerin sürdüğünü açıkladı.
Orman yangınları, sadece ağaçları değil, bölgedeki biyoçeşitliliği, tarımı, hayvancılığı ve turizmi de ciddi şekilde etkiliyor. Uzmanlar, iklim krizinin etkisiyle bu tür yangın risklerinin önümüzdeki yıllarda da artabileceğine dikkat çekerek önleyici tedbirlerin hayati önem taşıdığını vurguluyor. İzmir’in farklı ilçelerinde yaşanan bu felaket, doğa sevgisinin ve orman bilincinin ne kadar değerli olduğunu bir kez daha gösterdi.
Şahika Derin Türüt ve Selcen Aksu tarafından düzenlendi.