Karadağ’da Türklerle İlgili Sosyal ve Diplomatik Gerilim: Podgorica’da Bir Genç, Bir Türk Tarafından Bıçaklandı!
- Ela Özün Baltacı
- 50false00 GMT+0000 (Coordinated Universal Time)
- 3 dakikada okunur
Karadağ’ın başkenti olan Podgorica’nın Zabjelo mahallesinde geçtiğimiz hafta sonu yaşanan olaylar, iki ülke arasında diplomatik ve toplumsal düzeyde bir gerilimin fitilini ateşledi. Yerel basına göre 25 yaşındaki bir Karadağ vatandaşı, bir grup Türk vatandaşıyla sözlü tartışmanın ardından darp edilip bıçaklandı. Olayın ardından polis, Türk ve Azerbaycan vatandaşı iki kişiyi bıçaklama şüphesiyle gözaltına aldı, ayrıca ikamet durumu şüpheli 45 Türk ve Azerbaycan vatandaşının da gözaltına alındığı çıklandı. Bu bıçaklanma vakasının ardından kısa sürede toplumsal huzursuzluk boy göstermeye başladı: Sosyal medyada Türk karşıtı videolar yayınlandı ve sokaklarda saldırının ardından protestolar yapıldı. Türk plakalı araçlara ve Türklerin işlettiği iş yerlerine saldırılar düzenlendi, bazı Türk vatandaşları kendilerini korumak üzere evde kalmak zorunda kaldı.

Bu gelişmeler üzerine Montenegro hükümeti, 27 Ekim 2025 tarihi itibarıyla Türkiye vatandaşları için uyguladığı vizesiz geçiş hakkını geçici olarak askıya alma kararını duyurdu. Kararda, Türk vatandaşlarının (bordo) pasaportlarıyla ülkeye vizesiz girişlerinin durdurulacağı; istisna olarak diplomatik, hizmet ve herhangi özel pasaport sahiplerinin hâlâ ülkeye girebilecekleri belirtildi. Karadağ Başbakanı Milojko Spajić, X (eski Twitter platformu) üzerinden yaptığı açıklamada, “ekonomik faaliyetlerin ve ikili ilişkilerin korunması amacıyla Türkiye ile görüşmeler başlatacağız.” diyerek sürecin geçici olduğunu ve iki ülke çıkarlarının gözetileceğini vurguladı. Montenegro halkının tepkisiyle ve konunun sosyal düzeyiyle ilgili ise T.C. Dışişleri Bakanlığı, gelişmelerin ardından yazılı bir açıklama yayınlayarak Türk vatandaşlarının güvenliği için Karadağ yetkilileriyle görüşüyor olduğunu bildirdi: “Vatandaşlarımızın güvenliği ve haklarının korunması için gerekli tüm önlemler alınmalıdır.” Bakanlık özellikle iki ülke arasında yapılan telefon görüşmelerine dikkat çekti; Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Karadağ Başbakanı Spajić ve Karadağ Dışişleri Bakanı Ervin İbrahimović ile görüşerek Türk vatandaşlarının korunmasına dair beklentilerini iletti.
Yaşanan olayların ve gelişmelerin ışığında saldırı, iki ülkenin vatandaşlarını da toplumsal güvenlik açısından tehlikeye soktu. Olay, bir kriminal vakadan öte sosyal bir gerilime dönüştü. Yerel halkın, bir grup Türkün gerçekleştirdiği saldırıya karşın Türk vatandaşlarına karşı sloganlar eşliğinde tepki gösterdiği, iş yerlerine ve araçlara müdahale edildiği haberleri sosyal medyada arttı. Bu tür toplumsal gerilimler, göçmen topluluklar ve yerel halk arasında kırılgan dengeleri daha da görünür hâle getirdi. Buna bağlı olarak olay; göç, ikamet ve ekonomik etkinliklerle ilgili aklımıza çeşitli sorular getiriyor. Karadağ’da yaklaşık 13.000–14.000 Türk vatandaşının yaşadığı belirtiliyor. Ayrıca Türk yatırımcıların ve girişimcilerin de bu ülkeye yöneldiği; bu yüzden vize rejiminin askıya alınmasının sadece seyahat açısından değil, yatırım ve iş dünyası açısından da etkileri olabileceği bekleniyor. Bunun yanında Karadağ’ın vize serbestisini askıya alma kararı, tek başına bir güvenlik veya göç kontrol önlemi olarak görülse de daha geniş diplomatik çerçevede de anlam kazanıyor. Karadağ’ın Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik hazırlık süreci kapsamında göç ve vize politikalarını AB normlarına uyarlama isteği, bunun Türk vatandaşlarına yönelik uygulamada da etkili olabileceği yorumlanıyor. Karadağ Başbakanı Spajić’in açıklamalarında ise daha bu konuyla ilgili bir söylem yer almadı. “Müttefiklik ruhu”, “ortak çıkarlar” gibi dikkat çekici ifadeler kullanan Başbakan, Türklere ve kendi halkına anlık olarak “uygulama yanlışları var ama biz Türkiye ile iyi ilişkiler sürdürmek istiyoruz.” mesajı veriyor. Ancak Türk vatandaşlarının ülkede hâlihazırda karşı karşıya kaldığı sosyal algı ve güvenlik riski, Karadağ vatandaşlarının sosyal refahının bozulması, diplomaside daha hassas bir konu hâline geliyor.
Uygulanacak yeni modelin detayları belirsiz. Türkiye ile yapılacak müzakerelere bağlı olarak vize konusunun gelecekte tekrar gündeme gelmesi bekleniyor. Türk vatandaşlarının Karadağ’daki ikamet, yatırım ve iş kurma faaliyetleri bu kararın odağında olabilir ve bu alanlarda istisnai politikalar izlenebilir. Buna karşın turizm açısından bakıldığında Türkiye’den Karadağ’a giden turistlerin sayısının yeni vize uygulamasına bağlı olarak azalması bu akışı etkileyebilir. Bu nedenle kararın Karadağ için ekonomik bir boyut taşıdığını da söyleyebiliriz. Karadağ’da Türk vatandaşlarına yönelik artan toplumsal tepkiler, risk yönetimi açısından Türkiye için de, Karadağ’da olduğu gibi önemli bir gündem unsuru haline geldi. İleride karşılıklı saygı ve güven çerçevesinde yeni düzenlemeler yapılabilir.
Sonuç olarak gerçekleşen bıçaklı saldırı sonrası ortaya çıkan olaylar zinciri, iki ülke arasındaki başta vize rejimi olmak üzere göç, güvenlik ve diplomasi başlıklarının konuşulmasına yol açtı. Karadağ’ın Türkiye vatandaşlarına yönelik vizesiz seyahat iznini geçici olarak askıya almasında hem yerel güvenlik endişeleri hem de AB idealine uyum çabaları etkili görünüyor. Türkiye açısından ise vatandaşlarının güvenliğinin korunması ve özellikle ekonomik anlamda ikili ilişkilerin zarar görmesinin önüne geçilmesi öncelik taşıyor. Bu sürecin nasıl şekilleneceği, önümüzdeki günlerde Türkiye-Karadağ arasında yapılacak görüşmelerde ve kararlaştırılan uygulamalarla netleşecek.
Yağmur Uluşahin ve Şahika Derin Türüt tarafından editlendi.


