2024 Nobel Fizik Ödülü, Princeton Üniversitesinden John Hopfield ve Toronto Üniversitesinden Geoffrey Hinton’a verildi. Bu iki bilim insanı yapay sinir ağları aracılığıyla makine öğrenmesinin temellerini atarak Nobel Fizik Ödülü’ne layık görüldüler. İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi Genel Sekreteri Hans Ellegren başkent Stockholm’de ödülü takdim etti. Ödülün yapay zeka temelli bir projeye verilmesi birçok eleştiri ve tepkiyi de beraberinde getirdi.
Nobel Fizik Ödülü verildikten bir gün sonra Nobel Kimya Ödülü de sahiplerine ulaştı. Google'ın yapay zeka firması DeepMind'ın CEO'su Demis Hassabis, DeepMind direktörü John Jumper ve Washington Üniversitesi profesörü David Baker'ın proteinler üzerindeki çalışmaları Nobel Kimya Ödülü’nü almaya hak kazandı. Temel bilimlerde daha önce ödül almış projeleri incelediğimizde yapay zekanın Nobel Ödülleri’nde kendini göstermeye başladığını görüyoruz. Ayrıca temelinde matematik ve bilgisayar bilimleri bulunan proje de “fizik” kategorisinde ödüllendirildi. Bu durum bilim ve teknoloji camiasında pek çok fikir ayrılığı ve karmaşaya yol açtı. Öyle ki karmaşadan etkilenen Nobel komitesi, Nobel Fizik Ödülü’nün açıklanmasının ardından farklı sosyal medya hesaplarından söz konusu projenin fizik temelli olduğunu iddia eden paylaşımlarda bulundu. X üzerinden yapılan bir paylaşımda “Makine öğrenimi modellerinin temelinde fizik denklemlerinin yattığını biliyor muydunuz?” sorusu soruldu.
Başka bir paylaşımda, bu ödülün verilme gerekçesiyle ilgili “Nobel Fizik Ödülü’ne layık görülen John Hopfield ve Geoffrey Hinton bize bilgisayarları kullanabileceğimiz yeni bir yol gösterdi. Bu sayede toplumun yüzleştiği birçok soruna çözüm aradılar.” dendi.
Hopfield ve Hinton, daha önce doğrudan bir iş birliği yapmamış olmalarına rağmen yapay zeka ve makine öğrenimi hakkındaki fikirleri sayesinde bir araya geldiler. Temel bilimlerin ilham kaynağı olduğu bu projede verilerdeki kalıpları ezberleyebilen ve öğrenebilen bilgisayar sistemleri geliştirdiler.
Sinir ağları, öğrenme ve bilgiyi işleme biçimleri bakımından insan beynine oldukça benzer özellikler taşıyor. Bunlar düğüm ya da nöron olarak adlandırılan basit işlem birimlerinin ara bağlantılarından oluşuyor. Bu sayede yapay zekanın tıpkı bir insan gibi tecrübelerinden ders çıkarmasını sağlıyor. Makine öğrenimi alanındaki çalışmaların ciddi bir kısmında da yapay sinir ağları arasındaki bu bağlantılar üzerinde çalışılıyor. Nobel'e layık görülmüş fizik projesinin fikri aslında biyolojiden geliyor. Bilgiyi depolamak ve işlemek için sinirleri birbirine bağlama fikri tam olarak bu bilim dalıyla ilişkilendiriliyor. Fakat bu bağlantıları oluşturmak ve güncellemek için ise matematik ile fizik kullanılıyor. Geoffrey Hinton’ın sinir ağları üzerinde yaptığı son araştırmalarla birlikte ChatGPT gibi yapay zeka sistemlerinin önü açılmış durumda.
Yapay zekanın vaftiz babası olarak anılan Profesör Hinton, ödülü kazandığına çok şaşırdığını belirtti ve duyurudan birkaç dakika sonrasında yaptığı açıklamada “Çok şaşırdım, bunun olacağını hiç tahmin etmemiştim.” dedi. Ödülün sahibi kadar şaşırmış olanlar ise sosyal medyaya akın ettiler. Araştırmacıların çoğunluğunda da bu ödülün kategorisine uygun olmadığı görüşü yaygın.
Imperial College London'dan astrofizikçi Jonathan Pritchard da böyle düşünüyor. Pritchard, X hesabından yaptığı paylaşımda "Makine öğrenimini ve yapay sinir ağlarını herkes kadar seviyorum ama bunun bir fizik keşfi olduğunu söylemek zor. Sanırım Nobel, yapay zeka rüzgarından etkilendi." diyerek görüşünü bildirdi.
İstanbul Teknik Üniversitesinin (İTÜ) Fizik Mühendisliği Bölüm Başkanı olan ve aynı zamanda bilgisayar bilimleri alanında da çalışan Prof. Dr. Emre Onur Kahya da 2024 yılı Nobel Fizik Ödülü’nü "çok ilginç bir durum" olarak gördüğünü belirterek şunları söyledi:
"Kimya alanında belki hak ettiğini söyleyebiliriz ama özellikle fizik alanındaki katkılarından dolayı verilmiş bir Nobel değil. Nobel komitesi de ödül ile ilgili gerekçeye bu açıdan bir iddia koymamış. Fizik alanında bilinen bazı yöntemlerin kullanılıp ardından yapay zekada önemli işler yapmak Nobel Ödülünü hak eder mi diye sorarsak cevabı tabii ki 'hayır' olur. Bilgisayar Nobel’i olsa tamam ama burda verilen Fizik Nobel’i. Bunlar aslında benim çalışma alanım. Öneminin artması benim hoşuma gitse de bu olay çok absürt."
Bu konudaki bir diğer görüşe göre ise fizik ödülünde yapay zekanın ön planda olmasının nedeni fizik biliminde bu ödülü hak edecek seviyede bir projenin yapılmamış olması. Bazı bilim insanları son dönemlerde fizik alanında bir çeşit durgunluk yaşandığını ve fizikte fetret devri tanımlamasının muhtemel olduğunu ilettiler. Profesör Kahya ise “Bu, teorik fizikte bence oldukça yerinde bir saptama. Bu seneden ziyade son 30 yıldır teorik fizikte alınan Nobel Ödülleri belki 50 seneden önce yapılan işlerle ilgili. Yani 1970'lerden beri fizikte çığır açıcı işler teorik alanda pek yapılmadı. Bu yüzden bir fetret devri olduğu söylenebilir.” dedi.
Nobel Fizik Ödülü hakkında farklı türlerde dönütler gelmeye devam ediyor. 2024 Nobel Ödülleri ile yapay zekanın hayatımızdaki yerini bir kez daha görmüş olduk. İlerleyen zamanlarda bu işleyişin nasıl devam edeceğine de tanıklık edeceğiz.
Deren İlbeyi ve Derin Arda ERKUL tarafından editlendi.