top of page

Mısır’da Tarihi Buluşma: Sharm El-Sheikh’te Barış Umudu Yeniden Doğuyor

“PEACE 25”

Ortadoğuda yıllardır süren yardım arayışı, bu kez Kızıldeniz kıyısındaki Sharm El-Sheikh’te yankılandı. “Peace 25” adıyla düzenlenen uluslararası barış zirvesinde, dünya liderleri Gazze’deki savaşın son bulması için bir araya geldiler. Mısır’ın ev sahipliğinde gerçekleşen buluşma, uluslararası kamuoyunda sadece diplomatik bir toplantı değil; acı ve sessizliğin içinden filizlenmeye çalışan bir umut olarak görülmeye başlandı.

ree

Zirveye ABD, Türkiye, Katar, Suudi Arabistan, Ürdün ve Avrupa Birliği ülkeleri dahil olmak üzere 30’a yakın ülke temsilcisi katıldı ancak dikkat çeken nokta İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ve Hamas temsilcilerinin adlarının listede olmaması oldu. Bu da toplantının tarafların bakış açılarını konuşmak değil, bu çatışmaya uluslararası bir uzlaşma yolu bulmak için yapıldığının güçlü bir işareti olarak kabul edildi.


Barışa Adım Adım

Toplantının açılışında konuşma yapan ABD Başkanı Donald Trump, imzalanan deklarasyonu “Ortadoğu için son barış fırsatı” olarak adlandırdı. Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Es-Sisi ise ülkesinin rolünü “Mısır, yalnızca ev sahibi değil, bu coğrafyanın geleceği için barışa inanan bir arabulucudur.” diyerek açıkladı.

ree

Görüşmelerin sonunda yayımlanan Sharm El-Sheikh Barış Deklarasyonu dört ana madde altında birleştirildi:

  • Kalıcı ateşkesin sağlanması,

  • Gazze’nin yeniden inşa edilmesi ve düzenlenmesi,

  • İnsani yardım koridorlarının güvence altına alınması,

  • Geçici ve tarafsız bir yönetim mekanizmasının kurulması

Toplantıda üzerinde uzlaşılan ilk aşama, kalıcı ateşkes sağlandığından emin olunarak Gazze içinde güvenli bölgelerin oluşturulması oldu. Bu bölgelerin Birleşmiş Milletler gözetiminde ve uluslararası insani yardım kuruluşlarının kontrolünde çalışacağı da belirtildi. Ardından ikinci ana başlık altında savaşta hasar gören altyapının onarımı ve sağlık sisteminin yeniden kurulmasının planlanıldığı açıklandı.

Üçüncü aşamada, Mısır ve Katar’ın finansal desteğiyle inşa edilmesi planlanan “barış koridorları” gündeme geldi. Bu koridorlar, insani yardımların bölgeye kesintisiz ulaşımını sağlayacak ve tarafsızlık esas alınarak devam edecektir. Türkiye ise bu konuda teknik destek ve enerji altyapısında aktif rol üstlenecek.

Son aşama olan Gazze’nin geçici yönetim planlaması ise en tartışmalı konu oldu. Sharm El-Sheikh’te alınan karara göre, bu yönetim doğrudan bir devlet tarafından değil, uluslararası gözetim kurulu tarafından denetlenecektir. Kurulda Mısır, Türkiye, Katar ve Birleşmiş Milletler temsilcileri yer alacaktır. Bu geçici yapı, iki yıl süresince barış sürecini takip edecek. İlerleyen dönemlerde Gazze halkının kendi yönetimini demokratik seçimlerle belirlenmesine izin verileceği öngörülüyor.


Kamuoyunun Gözünde Barış

13 Ekim 2025'te Sharm El-Sheikh'te imzalanan "Peace 25" anlaşması, Ortadoğu'da uzun süredir beklenen bir barış kıvılcımı yaktı ancak bu anlaşmanın kalıcı bir barışa dönüşüp dönüşmeyeceği konusu hala çoğu kişinin aklında soru işaretleri oluşturuyor.

Anlaşma, İsrail ve Hamas arasında ateşkesi, yaklaşık 2.000 Filistinli tutuklunun serbest bırakılmasını ve 20 İsrailli rehinenin Gazze'den tahliyesini içeriyor. Öte yandan bu adımların kalıcı barış için yeterli olup olmadığı bölgedeki halk tarafından sorgulanıyor ve büyük bir endişe konusu olmaya devam ediyor.

Uluslararası gözlemciler, anlaşmanın ilk aşamalarının başarılı bir şekilde uygulanmasının kalıcı barış için kritik bir öneme sahip olduğunu vurguluyor. Ancak Hamas'ın silah bırakması ve Gazze'nin gelecekteki yönetimi gibi konular çözüme ulaştırılamayan meseleler olmayı sürdürüyor.


Selcen Aksu ve Şahika Derin Türüt tarafından editlendi.

bottom of page