Yaşlandıkça insan bedeninde çeşitli değişimler meydana gelir. Bu değişimlerin ana sebebiyse sinir sistemi ve bedenin neredeyse tüm faaliyetlerini düzenleyen beyinde yaşanan dönüşümlerdir. İlerleyen yaşla birlikte beyin küçülür ve beynin dış tabakası olan serebral korteks incelir. Bunun sonucunda hafıza zayıflar ve bireyin öğrenme süreci zorlaşır. Bu durum ilerleyen süreçte demans ve alzheimer gibi tedavisi zor hastalıklar ortaya çıkarabilir. Dünya genelinde 2020 verilerine göre 55 milyondan fazla insanda demans hastalığı bulunuyor. Araştırmalar bu sayının her 20 yılda bir ikiye katlanacağını gösteriyor.
Bilim insanları, yaşlanmayla birlikte beyinde baş gösteren hastalıkları engellemek ve daha etkili tedaviler bulmak için yeni yöntemler deniyor. Oxford ve Aarhus üniversiteleri tarafından yürütülen bir çalışma müzik yardımıyla beynin yaşlanma sürecinin daha iyi anlaşılmasını sağlayıp yaşlılığın neden olduğu hastalıkların önlenmesini hedefliyor. Araştırma Aarhus Üniversitesi Hastanesinde otuz yedisi 18 ila 25 yaş aralığında, otuz dokuzu ise 60 yaş üstü olmak üzere toplamda 76 kişiyle gerçekleşti. Katılımcılara Johann Sebastian Bach’ın bir parçası dinletildi ve bu parçanın belirli bir kısmını ezberlemeleri istendi. Bir süre sonra katılımcılara aynı parçadan kısa bölümler dinletildi ve bu müzikleri daha önce duyup duymadıklarını söylemeleri istendi.
Araştırmanın sonucunda genç ve yaşlıların müziği aynı oranda hatırladığı çıktı fakat elde edilen verilerde önemli bir fark var. Manyetik rezonans görüntüleme ve manyetoensefalografi (Beyindeki elektrik akımlarının ürettiği manyetik alanları ölçerek beyin aktivitesini milisaniye bazında ölçülmesini sağlayan ve aktivitenin nerede gerçekleştiğini gösteren bir testtir.) teknikleri ile izlenen zihinsel aktivitelere göre gençler müziği tanırken hafızadan sorumlu medial temporal lob ve prefrontal korteks bölgelerinden yararlanırken yaşlılar gençlerin aksine duyusal bölgedeki işitsel kortekslerini kullanıyor. Bu durum beynin güçsüzleşen hafızayı dengelemek için duyusal bölümden yararlanırken gösteriyor. Araştırma ekibinden Leonardo Bonetti "Yaşlanma, yalnızca gerileyen bir beyne sahip olmakla ilgili değil, aynı zamanda zorluklara uyum sağlayan ve daha az etkili hale gelen mekanizmaları telafi eden bir beyne sahip olmakla da ilgilidir." diyerek yeni keşfi açıklıyor.
Zihinsel taramalar esnasında katılımcılara orijinal melodinin değiştirilmiş versiyonları da dinletildi. Elde edilen veriler, yaşlılar yeni bir müzik duyduğunda hafızadan sorumlu olan bölümlerin gençlere kıyasla çok daha az tepki verdiğini gösterdi. Duyusal bölgelerdeki aktivitelerdeyse herhangi bir farklılık gözlemlenmedi. Leonardo Bonetti bu durumla ilgili "Yaşlı grup, müziğin yeni varyasyonlarını dinlerken genç grupla aynı beyin tepkilerini göstermiyor. Bu, yaşlı insanların genel olarak değişikliklerle başa çıkmasını zorlaştıran mekanizmanın açıklanmasına yardımcı olabilir." diyor. Çalışma, hafızanın işleyişinin daha iyi anlaşılmasını sağlayarak uzun vadede demans olma riski taşıyan bireylerin belirlenmesini sağlayabilir. Yeni yöntemler erken teşhisleri artırarak gelecekte demans hastası olan birey sayısını önemli ölçüde azaltabilir. Araştırmanın ilerki aşamalarında demans başlangıcı olan hastaları da kapsayacak şekilde geliştirilmesi planlanıyor. Sonuçların dikkat çekici olması durumunda müzik gelecekte tıp alanı için önemli bir araç haline gelebilir.
Deren İlbeyi ve Derin Arda Erkul tarafından editlendi.