top of page
Yazarın fotoğrafıBengisu Papakçı

Karpuz Nasıl Filistin'in Güç Sembolü Haline Geldi?

Güncelleme tarihi: 27 Şub

Karpuz, onlarca yıldır Filistinliler için güçlü bir sembol olarak tasvir edilmekte.


İsrail'de 1.400 kişinin ölümüyle sonuçlanan Hamas saldırısıyla başlayan İsrail-Hamas savaşının ardından, bu meyvenin izleri bir kez daha sayısız sosyal medya platformlarında ortaya çıkmaya başladı, Filistin dayanışmasının bir sembolü olarak küresel çapta tanınma ve popülerlik kazandı. Bugün dünya çapında birçok insan, Filistin davasına desteklerini ve sempatilerini ifade etmek için karpuzu araç olarak kullanıyor. Peki karpuz, Filistin dayanışmasının gizli bir sembolü olarak nasıl ortaya çıktı?


Karpuzun nasıl Filistin ile eşanlamlı hale geldiğinin hikayesi, bir nevi meyvenin kendisi kadar katmanlı. Yolculuğumuz karpuzun bölgedeki tarihi ve tarımsal önemiyle başlıyor. Kurak iklimlerde yetişmesiyle bilinen karpuz, Filistin'de yüzyıllardır zorlu toprak koşullarına uyum sağlayarak yetiştiriliyor. Yemyeşil dış yüzeyi ve sulu, kırmızı iç kısmı, insanların zorluklara rağmen sebat etme ve gelişme yeteneği ile özdeşleşiyor.


Karpuzun sembolizmi, özellikle 20. yüzyılda savaş zamanlarında derinleşmeye başladı. Siyasi kargaşa ve zorla yerinden edilmeyle karşı karşıya kalan Filistinliler, karpuz meyvesinde kendi dayanıklılıklarının güçlü bir metaforunu buldular. Karpuzun sert dış kabuğu, Filistinlilerin karşılaştıkları zorluklara dayanabilmek için geliştirmek zorunda oldukları sert dış görünümü yansıtıyordu. Canlı ve tatlı iç kısım ise zorluklara rağmen varlığını sürdüren zengin kültürü, gelenekleri ve ruhu temsil ediyordu.


Yüzbinlerce Filistinlinin zorla evlerinden edildiği 1948 Nakba sırasında, karpuz satıcıları mülteci kamplarında sıkça görülen bir manzara haline geldi. Bu satıcılar sadece bir geçim kaynağı sağlamakla kalmadı, aynı zamanda umut ve sürekliliğin sembolü haline geldi. Zorlukların ortasında karpuz arabasının görüntüsü, hayatın ve normalliğin en zor koşullarda bile sürebileceğinin hatırlatıcısı oldu.


Karpuzun direnişin sesi olmadaki rolü, 1967'deki Altı Gün Savaşı'ndan sonra İsrail'in Batı Şeria ve Gazze'nin kontrolünü ele geçirip Doğu Kudüs'ü ilhak etmesiyle de artmaya başladı. O dönemde İsrail hükümetinin Gazze ve Batı Şeria'da Filistin bayrağının halka açık sergilenmesini suç sayması sebebiyle Filistinliler yasağı aşmak için karpuzu kullanmaya başladı, kesildiğinde Filistin bayrağının ulusal renklerini (kırmızı, siyah, beyaz ve yeşil) taşıyan meyve bu iş için adeta biçilmiş kaftandı.


Karpuz, çeşitli sanatsal ifade biçimlerinde de kendine yer buldu. Resim ve heykellerden şiir ve müziğe kadar meyve, Filistin kimliğinin ve direnişinin özünü yakalamaya çalışan sanatçılar için ilham kaynağı oldu. Karpuzun bir sembol olarak çok yönlülüğü, onun kültürel ve dilsel engelleri aşmasına olanak tanıyarak, dünya çapında Filistin davasıyla dayanışma içinde olan insanlarda yankı uyandırdı. Takip eden yıllarda karpuzun sembolizmi büyümeye devam etti.


Özellikle son aylarda alevlenen Filistin-İsrail çatışmaları ile birlikte karpuzun kullanımı bir kez daha hızlı bir şekilde yayılmaya başladı. Haziran ayında, Arap-İsrailli bir toplum örgütü olan Zazim, yaşanan tutuklamaları ve bayraklara el konulmasını protesto etmek amacıyla Tel Aviv'de faaliyet gösteren 16 taksinin üzerine karpuz resimleri yapıştırdı. Görsellerin yanında "Bu bir Filistin bayrağı değildir!" yazılı metinler yer aldı.


Zazim direktörü Raluca Ganea, davanın ciddiyetini şu sözlerle belirtti: "Hükümete mesajımız açık: her türlü saçma yasağı aşmanın bir yolunu her zaman bulacağız ve ifade özgürlüğü ve demokrasi için mücadeleyi bırakmayacağız." dedi.


Zazim kampanyasında çalışan Hayfalı Filistinli Amal Saad, El Cezire'ye açık bir mesaj verdiklerini söyledi: "Eğer bizi durdurmak istiyorsanız, kendimizi ifade etmenin başka bir yolunu buluruz."


Sonuç olarak karpuzun Filistin tarımının temel öğesi olmaktan güçlü bir dayanıklılık sembolüne dönüşen yolculuğu, karşılaştıkları zorluklara rağmen dayanmaya ve gelişmeye kararlı bir halkın yılmaz ruhunu yansıtıyor. Dünya, yaşanan gelişmeleri izlemeye devam ederken karpuz, en zorlu koşullarda bile umut ve birlik tohumlarının yeşerip meyve verebileceğinin hatırlatıcısı olarak duruyor.


Ceyda Baş ve Yağmur Ece Nisanoğlu Tarafından Editlendi.


KAYNAKÇA:

How the Watermelon Became a Symbol of Palestinian Solidarity TIME

Why the watermelon is a symbol for the Palestinian cause The Washington Post Watermelon: A slice of Palestinian resistance Middle East Eye

How Watermelon Became a Symbol of Palestinian Resistance Hyperallergic

33 görüntüleme

Son Yazılar

Hepsini Gör

コメント


bottom of page