Commonwealth liderleri, bu hafta iki yılda bir düzenlenen Commonwealth Hükümet Başkanları Toplantısı (CHOGM) için Samoa'da bir araya geldi. Çoğu eski Birleşik Krallık’a bağlı 56 ülkenin temsilcileri bir araya gelirken Birleşik Krallık’ın Atlantik ötesi köle ticaretindeki rolü nedeniyle tazminat ödemesi gerektiği talepleri yeniden dile getirildi. Tazminat konusu resmi gündeme alınmamış olsa da Commonwealth liderleri İngiliz hükümetinin onayı olmadan kendi aralarında bu konuyu görüşeceklerini belirttiler.
Birleşik Krallık’ın köle ticaretindeki rolü, 15. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar geçen süreçte Atlantik ötesinde zorla çalıştırılan milyonlarca Afrikalı köleyle bağlantılı. Tahminlere göre 16. yüzyılın başından 19. yüzyılın sonuna kadar en az 12.5 milyon Afrikalı Amerika’ya ve Avrupa’ya köle olarak satılmak üzere gemilere bindirildi. İngiltere’nin köle ticaretine katılımı 1562’de başlamış ve 1730’larda Birleşik Krallık dünyanın en büyük köle tüccarı ülkesi olmuştu. Britanya gemilerinin üç milyondan fazla Afrikalıyı genellikle Birleşik Krallık’ın Kuzey Amerika ve Karayip kolonilerine taşıdığı tahmin ediliyor. Bu süreçte köle sahiplerine büyük kazanç sağlanmış, Birleşik Krallık ekonomisi hızla büyürken kölelik kurbanları ve onların nesilleri yıllarca acı çekmiştir.
Tazminat meselesinin yeniden gündeme gelmesi, Birleşik Krallık’ın köle ticareti ve bunun uzun vadeli etkileriyle yüzleşmesi gerektiği konusundaki baskıları artırıyor. Zirvede, tazminatlara değinen bir bölüm önerildi; ancak İngiltere, toplantı sonrası yayınlanacak resmi metnin bir parçası olan bu bölümü veto etti. Bunun yerine cumartesi günü yayınlanan bildiride, “Afrikalı kölelerin Atlantik ötesi ticareti ile ilgili olarak tazminat adaletine dair gelecekte olası görüşmelere” atıfta bulunuldu. İngiltere’nin köle ticareti ile ilgili olarak tazminat ödeme tartışmalarına katılmaktan kaçınması ve köle ticareti kurbanlarının torunlarına tazminat ödemeye karşı çıkması liderlerin eleştirilerine neden oldu. Nisan 2023’te eski Başbakan Rishi Sunak da bu konuda özür dilemeyi ya da tazminat ödemeyi reddetmişti.
Bu yılki zirvede İngiltere Başbakanı Keir Starmer, tazminat konusunun gündemde olmayacağını teyit etti. Starmer; zirvenin başında yaptığı açıklamada, “Kölelik korkunç bir şey, bu konuda hiçbir şüphe yok.” ifadesiyle köleliğin vahşetini kabul etmekle birlikte, geçmiş yerine iklim değişikliği gibi günümüzün zorluklarına odaklanmayı tercih ettiğini vurguladı.
Tazminat taleplerini savunan liderler arasında yer alan Saint Vincent ve Grenadinler Başbakanı Ralph Gonsalves, köle ticaretinin mirasının Karayip ülkeleri üzerinde devam eden olumsuz etkilerini vurguladı. Gonsalves, The Guardian’a verdiği demeçte, köleliğin sona ermesinin ardından Afrikalı kölelerin torunlarının “başlamak ve üzerine inşa etmek için hiçbir şeye sahip olmadıklarını” belirtti. Toprak, para, eğitim veya diğer temel ihtiyaçlardan yoksun bırakılmış olmalarının, bugün bile bölgede büyük bir sosyal ve ekonomik eşitsizliğe neden olduğunu ifade etti.
Commonwealth’in bu konudaki tutumu, İngiltere’nin tazminat konusuna daha fazla önem vermesi gerektiğine dair artan bir baskı yaratabilir. Ancak liderler, zirvede resmi bir tazminat talebi içeren bir bildiri yayınlanmış olsalar dahi bunun yasal olarak bağlayıcı olmayacağı biliniyor. Buna rağmen, liderlerin bu yönde bir talep belirtmesi, Birleşik Krallık üzerinde diplomatik ve etik bir baskı oluşturacaktır. Brattle Ekonomik Danışmanlık Grubu'nun tazminat üzerine hazırladığı bir rapora göre, İngiltere'nin Karayip ülkelerine toplam 24 trilyon dolar ödemesi gerektiği ortaya çıktı. Eski Uluslararası Adalet Divanı Hakimi Patrick Robinson’un da destek verdiği rapor, tazminat miktarının başta Antigua ve Barbuda, Bahamalar, Barbados, Britanya Virgin Adaları, Küba, Dominika, Dominik Cumhuriyeti, Grenada, Haiti, Jamaika, Porto Riko, Saint Kitts ve Nevis, Saint Lucia ve Trinidad ve Tobago olmak üzere 14 Karayip ülkesine dağıtılması gerektiğini belirtiyor.
Afrika liderlerinin ve Karayip ülkelerini temsil eden CARICOM (Karayip Ortak Pazarı) yetkililerinin tazminat adaleti üzerine taleplerini içeren bir bildiri hazırlamış olmaları da zirvenin öne çıkan detayları arasındaydı. CARICOM tarafından önerilen 10 maddelik tazminat planında, resmi bir özür, borç iptali, teknoloji transferi, sağlık krizlerinin çözümüne yardım ve okuryazarlık sorunlarının giderilmesi gibi talepler yer aldı. Bahamalar Başbakanı Philip Davis, kölelik tarihinin acı dolu geçmişine adalet sağlanmasının zamanının geldiğini ifade etti. “Bu konuyu konuşalım.” diyen Davis, Atlantik ötesi köle ticaretinin Afrika göçmen topluluğu üzerindeki korkunç etkisinin adalet gerektirdiğini vurguladı.
Bu konuda çeşitli ülkelerin tutumları da dikkat çekiyor. Atlantik ötesi köle ticaretine katılan diğer ülkelerden bazıları, tazminat ödeme tartışmalarını reddetmiş ya da ödeme yapmamayı tercih etmiştir. Örneğin, Hollanda 2019 yılında köle ticaretindeki rolü için resmi olarak özür dilemiş, ancak tazminat ödemeyi reddetmiştir. Bunun yerine, Hollanda, Karayip bölgesinde sosyal projeleri desteklemek amacıyla yaklaşık 216 milyon dolarlık (200 milyon Euro) bir fon oluşturmuştur. Bu durum, İngiltere ve diğer eski sömürgeci ülkelerin kölelik geçmişleriyle yüzleşmeleri gerektiği konusundaki baskıyı daha da artırmaktadır.
Birleşik Krallık, geçmişte kölelik konusuyla ilgili olarak tazminat ödemiş olsa da, bu ödeme kölelere değil köle sahiplerine yapılmıştır. 1833 yılında kölelik Birleşik Krallık’ta yasaklandığında, köle sahiplerinin “mülk kaybı” yaşamalarını telafi etmek amacıyla 20 milyon poundluk bir tazminat ödemesi yapılmıştır. Bu rakam, günümüzde yaklaşık 2,6 milyar dolar (2 milyar pound) değerindedir. Özgürlüklerinden mahrum bırakılan milyonlarca Afrikalının torunları ise hiçbir tazminat ya da özür almadan yaşamlarına devam etmek zorunda kalmıştır.
Commonwealth liderlerinin Samoa’daki zirvede köle ticareti nedeniyle tazminat taleplerini yeniden gündeme getirmesi, Birleşik Krallık üzerinde bu konuyu daha derinlemesine ele alması için yeni bir baskı unsuru oluşturuyor. İngiltere’nin köle ticaretinde oynadığı tarihsel rol, bugünkü Karayip ve Afrika toplumlarında derin yaralar bırakmış durumda ve Commonwealth ülkeleri geçmişle yüzleşilmesi gerektiğini savunuyor. Tazminat adaleti konusunda yapılacak olası müzakereler, Commonwealth ülkeleri ve İngiltere arasında gelecekteki ilişkileri de şekillendirebilir. Starmer’ın mevcut sorunlara odaklanma çağrısına rağmen, köle ticaretiyle ilgili tazminat taleplerinin gelecekte daha kapsamlı tartışmalara yol açması muhtemel görünüyor.