top of page

Biz Büyük müyüz Küçük mü?

Bir gün odamda otururken aklıma çocukken izlediğim film ve dizileri tekrar izlemek geldi. Galiba Pepee’nin şarkısına benzer bir melodi duyduktan sonra oldu bu. Bazınıza çok saçma geliyor olabilir, biliyorum, ama siz de istemiyor musunuz arada sırada geçmişe dönmek? Kötülüğün sadece bir kavram olarak var olduğunu bildiğimiz ama insanların içinde kötülük olduğunu aslında tam olarak farkında olmadığımız o zamanlara dönmek? Ben çok istiyorum. Ama bugünkü yazımın asıl konusu bu odak noktasından biraz kayıyor.


Malum zaman makinesi kuracak teknoloji hala gelişmemiş olduğu için ben de oturdum Pepee izlemeye koyuldum. Bilmiyorum kaç bölüm sonra, bir anda aklıma küçükken izlediğim ve Pepee’ye çok hak verdiğim bir bölüm geldi. Araba kullanmak isteyen çocuğa “Sen daha çok küçüksün.” diyip araba kullandırmayan anne, birkaç dakika sonra “Sen artık büyüdün, hadi git odanı topla!” tarzında bir şeyler diyordu. Çok net hatırlıyorum ki ben de bu bölümü izledikten sonra oturup düşünmüştüm ve kendime şu soruyu sormuştum: Neden ailemiz bizim yaşımızı duruma göre değiştiriyor ki? Tabi o zamanlar daha 5-6 yaşlarında olduğum için oturup buna vakit harcamamıştım, kalan bölümleri izlemeye devam etmiştim. Ama şimdi, aradan neredeyse 12 yıl geçtikten sonra, ben artık geçmişe göre birçok şey için “büyük” görülmeye başlamışken aynı konu beni bir kez daha rahatsız etti.


Phillip Hudson, yayınladığı bir yazısında çocuklarını geleceğe doğru cesurca adım atmaları için cesaretlendirmeyen ailelerin psikolojik tacizden suçlu olduklarını söylüyor. Mesela, 18 yaşına gelmiş kızını istediği üniversiteleri araştırmak için değil evde oturup oyuncak bebeklerle oynamak için teşvik eden bir ailenin yanlış yolda ilerlediğini anlatmaya çalışıyor. İşte tam burada, benim cevabını aradığım soruyla bağdaşıyor Hudson’ın yazısı. Neden bir zamanlar “Hadi kızım biraz olgun davran, 10 yaşına geldin artık.” diyen aileler şu an kendi sözlerini çürütmek için çabalıyorlar ki? Kendi ailemden yola çıkacak olursam bunun tek bir cevabı var: özlem. Sadece geçmişe olan özlemleri…


Şimdi birkaç örnek senaryoya bakalım. Ben çoğunu kendi günlük hayatımdan vereceğim ama başlamadan şunu belirtmeliyim ki ben kendimden 7 yaş küçük bir kız kardeşe sahibim. Ablalığın getirdiği sorumluluklar yüzünden yıllardır kendi yaşımdan daha büyük biriymişim gibi hayatıma devam ediyorum. Şimdi buna bir örnek vereceğim ve arasında büyük yaş farkı olan kardeşlerden en azından birinin beni anlayacağını düşünüyorum. Mesela, olgunluğun hep sizde olması beklendi mi sizden de? Örneğin, kardeşimin üzüldüğü bir durum olduğunda benim hep “daha büyük bir kızmış gibi” davranmam gerekiyordu. Ailemin bu duruma olan tavrından hiçbir zaman şikayetçi olmadım, sadece aynı çatı altında beraber büyüyen kardeşlerden biri mutlaka bir noktada diğerinden daha farklı davranmaya başlayacağından benim ailem de ikimizin de mutlu olabilmesi için çabalıyordu. Ama ben bu gibi durumlarda o kafası karışık Pepee’ye dönüyordum. Çünkü anlayamıyordum neden her zaman benim daha büyük davranmam gerektiğini. Eminim vardır okuyanların arasından da böyle düşünenler.


Şimdi ise aynı yıl içinde gerçekleşen ama benim ailemden aldığım cevabın “daha çok küçüksün” olduğu bir olaydan bahsedeceğim. Bundan yıllar önce çok özeniyordum arkadaşlarımla tek başıma dışarı çıkmaya. İstiyordum ki annemle babamın gözleri üzerimde olmadan vakit geçirebileyim. Bir gün böyle bir şey yapmak için konuşup kararlaştırmıştık arkadaşlarımla, ama sanırım daha 5. sınıftaydık, çok küçüktük. Ben de çok büyük ve olgun olduğum için (!), bir havalara girip gitmiştim annemlerin yanına ve “hayır” cevabını çok net bir şekilde almıştım onlardan. Sonra daha da allak bullak olmuştu kafam. Neden böyle yapıyorlardı ki?


Bu yazıyı yazmadan önce daha nesnel ve kanıtlanmış bilgiler sunmak için biraz araştırma yaptım. Ama çok garip bir şekilde psikolojik uzmanlar ya da herhangi başka birileri tarafından bu konu hakkında hiçbir araştırma yapılmamış. Bu yüzden ben de somut veriler sunamıyorum. Ama kendi imkanlarımca bu soruya bir cevap bulabilmek çok istiyorum. Ayrıca, imkanı olan başka araştırmacıların da bu konuya önem vermesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum çünkü küçük yaştaki çocuklar için gelecekte kafa karıştırıcı durumlar yaratabilme olasılığı bence çok fazla. Hatta belki okuyanlardan birinin ilgisini çeker de ailelerimizin gözünde bizi neyin büyük neyin küçük yaptığını araştırmak siz isteyebilirsiniz. Bu yüzden size tekrar soruyorum: Sizce biz yeterince büyük müyüz yoksa hala küçücük çocuklar mıyız?

31 görüntüleme

Son Yazılar

Hepsini Gör

Commenti


bottom of page