Albanese Avustralya'da İkinci Dönemine Başladı
- Duygu Keskin
- 12 May
- 2 dakikada okunur
Avustralya, 2025 genel seçimlerde sandığa giden milyonlarca seçmenin tercihiyle tarihî bir karara imza attı. İşçi Partisi lideri ve Başbakan Anthony Albanese, büyük bir farkla yeniden seçildi. Bu sonuç yalnızca kendi siyasi geleceğini değil, ülke siyasetinin yönünü de belirledi. 2022 yılında göreve geldiğinde birçok kesim tarafından “ılımlı ama etkili” bir siyasi olarak görülen Albanese, ikinci dönemine daha güçlü bir halk desteğiyle girdi.
Seçim sonuçlarına göre, Albanese liderliğindeki İşçi Partisi, Temsilciler Meclisi’nde tek başına çoğunluğu sağlayacak sandalye sayısına ulaşırken muhalefetteki Liberal Parti ise ciddi bir oy kaybı yaşadı. Özellikle Queensland, Victoria ve New South Wales gibi stratejik eyaletlerde elde edilen başarılı sonuçlar, İşçi Partisi’ni zafere taşıyan en önemli unsurlardan biri oldu.

Anthony Albanese’nin başarısının arkasında yalnızca seçim kampanyaları değil, aynı zamanda ise kişisel hikâyesi ve topluma verdiği güven duygusu yatıyor. Tek bir ebeveyn tarafından büyütülmüş bir işçi sınıfı çocuğu olarak siyasete atılan Albanese, geçmişini gizlemek yerine bunu bir avantaja çevirerek halkın onda kendilerinden bir parça bulmasını sağladı. Albanese’nin seçim sürecinde öne çıkan vaatleri arasında konut krizine çözüm, eğitimde fırsat eşitliği, asgari ücretin artırılması ve yenilenebilir enerji yatırımlarına öncelik verilmesi gibi yapısal reformlar vardı. Üstelik bu vaatler sadece söylemde kalmadı; detaylandırılmış, uygulanabilir politikalarla desteklendi. Seçmen, soyut vaatlerden değil, somut çözümlerden yana tercihini kullandı.

Liberal Parti lideri Peter Dutton’ın yürüttüğü muhalefet kampanyası seçmenlerden beklenen karşılığı görmedi. Dutton’ın eleştirel ama çözüm sunmayan söylemleri, özellikle büyük şehirlerde ve genç seçmenler arasında olumsuz bir algı yarattı. Göçmen politikalarındaki sert tutumu ve “Avustralya değerleri” üzerine kurulu popülist söylemleri, halkın büyük kısmı tarafından gerçek sorunlardan kaçış olarak görüldü. Siyaset analistleri sonucu, halkın artık “kutuplaştırıcı değil, kapsayıcı liderlik” talep ettiğinin açık bir göstergesi olarak yorumlandı. Albanese’nin uzlaşmacı ve sakin üslubu, bu noktada seçmenle kurduğu bağ açısından belirleyici oldu. Albanese’nin yeniden seçilmesi, yalnızca iç politikada değil, dış ilişkilerde de istikrarın süreceğine dair güçlü bir mesaj verdi. Çin’le ilişkilerde temkinli bir denge politikası izleyen ve ABD ile AUKUS savunma paktını destekleyen Albanese, Avustralya’nın Asya-Pasifik’teki diplomatik pozisyonunu korumaya devam edeceğini söyledi. Seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından ABD Başkanı, Kanada Başbakanı, Birleşik Krallık ve Avrupa Birliği yetkilileri Albanese’yi kutladı. Özellikle çevre politikalarında iş birliği yapılabileceğine dair mesajlar dikkat çekti.

Seçim gecesi yaptığı konuşmada Başbakan Albanese, başarısını halkla paylaştı. Konuşmasında şu ifadeler öne çıktı: “Bu zafer sadece bir partinin değil, tüm Avustralya halkının zaferidir. Birlikte daha adil, daha kapsayıcı ve sürdürülebilir bir ülke inşa etmeye devam edeceğiz. Kimsenin geride kalmadığı bir Avustralya hayalimiz var.” Bu ifadeler önümüzdeki dönemde daha da güçlü sosyal reformların sinyali olarak yorumlandı. Albanese’nin ikinci döneminde özellikle eğitim, sağlık ve çevre konularında daha cesur adımlar atması bekleniyor.
Yazı Yağmur Uluşahin ve Şahika Derin Türüt tarafından düzenlendi.