top of page

ABD Başkanı Donald Trump, Körfez Turunu Tamamladı

ABD Başkanı Donald Trump, Orta Doğu gezisi çerçevesinde 13-16 Mayıs tarihleri arasında Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni kapsayan Körfez turunu gerçekleştirdi. Körfez ülkelerine yapılan bu gezi Trump’ın, Vatikan’da Papa’nın cenazesine kısa süreli katılımı sayılmadığında, ikinci başkanlık döneminin ilk resmi yurt dışı seyahati oldu. Trump’ın gerçekleştirdiği bu büyük gezide toplamda 3,2 trilyon dolara varan yatırım ve savunma anlaşmalarının imzalanmasıyla tur uluslararası kamuoyunda büyük dikkat çekti.

Trump’ın ilk ziyaret noktası olan Suudi Arabistan’da 600 milyar dolarlık geniş kapsamlı bir yatırım taahhüdü verildi. Ayrıca iki ülke arasında yaklaşık 142 milyar dolarlık tarihin en büyük silah satış anlaşması imzalandı. Anlaşma, Suudi Arabistan’a hava kuvvetleri, füze savunması, deniz güvenliği ve kara kuvvetlerinin modernizasyonu gibi alanlarda gelişmiş askeri ekipman ile eğitim desteği içeriyor. Başkent Riyad’da Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman tarafından karşılanan Trump, ondan övgüyle söz etti ve ilişkilerinin “harika” olduğunu vurguladı. Ayrıca Trump, Beşar Esed sonrası Suriye’de göreve gelen yeni Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile de yüz yüze görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşmeye Cumhurbaşkanı Erdoğan da telefondan katılım sağladı. Kurduğu Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) örgütünün pek çok ülke tarafından terör örgütü olarak kabul edilmesiyle beraber henüz birkaç ay öncesine kadar ABD Hükümeti’nin “Adalet İçin Ödül” (Rewards for Justice) programı kapsamında başına ödül konulan isimler arasında yer alıyordu. Bu program çerçevesinde, Şara’nın yakalanmasına yardımcı olacak bilgi sağlayanlara 10 milyon dolarlık ödül verileceği duyurulmuştu. Aralık 2024’te ise, ABD’nin Orta Doğu’dan sorumlu üst düzey diplomatı Barbara Leaf’in Şam’da Şara ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından bu ödül kaldırıldı. Tüm bu gelişmeler ışığında, Şara’nın resmi bir görüşmeye katılması ve Trump’la el sıkışması, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Trump’ın burada Suriye’ye uygulanan yaptırımların kaldırıldığını açıklaması da turda büyük bir sürpriz ve tartışma konusu oldu.

Trump’ın ikinci uğradığı ülke olan Katar’da, iki ülke arasında 1,2 trilyon doları bulan yatırım ve savunma anlaşmalarına imza atıldı. İş birliği çerçevesinde, Katar’ın ABD’den 42 milyar dolarlık askeri alım gerçekleştireceği ve Katar’da bulunan El-Udeyd Amerikan Hava Üssü’nün geliştirilmesi amacıyla 10 milyar dolarlık yatırımda bulunacağı açıklandı. Ayrıca başkent Doha’da Qatar Airways ile Boeing arasında 243,5 milyar dolarlık, 160 uçaklık dev bir anlaşma imzalandı. Katar, Trump’a yaklaşık 400 milyon dolar değerinde Boeing 747-8 tipi lüks bir uçak da hediye etti.

Trump’ın son durağı Birleşik Arap Emirlikleri oldu. Trump, Abu Dabi’deki Qasr Al Watan’da BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan tarafından ağırlandı. Trump’ın karşılandığı resmi tören sırasında sergilenen alışılmadık bir dans gösterisi ise sosyal medyada büyük ilgi gördü. Trump saraya adım attığında, kadınlar Umman Sultanlığı ve BAE’nin geleneksel sanatlarından biri olan Al-Ayyala gösterisini sundular. Köklü bir Bedevi geleneği olan bu dans, geçmişte savaşçıları cesaretlendirmek amacıyla yapılırdı. Geleneksel kıyafetler giymiş kadınların uzun saçlarını savurarak gerçekleştirdiği dans figürleri sosyal medyada hem ilgi çekti hem de bazı eleştiriler aldı.

Yapılan görüşmelerde askeri kapasiteyi artırmayı hedefleyen anlaşmaların yanı sıra enerji, yapay zeka, dijital altyapı ve uzay teknolojileri gibi, geleceğin önemli sektörlerini kapsayan anlaşmalar imzalandı. Ayrıca El Nahyan, önümüzdeki 10 yıl içinde BAE’nin ABD’ye 1,4 trilyon dolarlık yatırım yapmayı planladığını duyurdu.

Trump’ın Körfez ziyaretinde öne çıkan başka bir ayrıntı ise İsrail’e uğramamış olmasıydı. Önceki dönemlerde İsrail’le yakın ilişkilere sahip olan Trump, bu kez oraya uğramadı. Bu karar, Trump’ın son zamanlarda İsrail Başbakanı Netanyahu ile yaşadığı hayal kırıklarının bir yansıması olarak değerlendirildi. Gazze’deki çatışmaları sonlandırmak, İran ile anlaşmaya varmak ve Suudi Arabistan ile İsrail arasında normalleşmeyi sağlamak isteyen Trump, bu hedeflere ulaşamamasının başlıca sebebi olarak Netanyahu’yu görüyordu. Özellikle Netanyahu’nun saldırgan politikaları ve İran’a yönelik gerilim politikaları, Trump’ın stratejilerini sekteye uğrattı.

Trump, bu tur ile birlikte Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri ile imzalanan toplamda 3,2 trilyon dolara ulaşan yatırım ve savunma anlaşmaları ile birlikte ABD’nin Orta Doğu’daki etkisini önemli ölçüde arttı. Bununla birlikte, önceki döneminde sadece Suudi Arabistan’a giderek bölgedeki ayrışmaları artırdığı eleştirilerine maruz kalan Trump, bu kez çok daha kapsayıcı bir rota izledi. Trump’ın Körfez turu yalnızca yüksek tutarlı anlaşmalarla değil, aynı zamanda bölgedeki politik atmosferin değiştirdiğini göstermesi bakımından da dikkat çekti.



Şahika Derin Türüt tarafından editlendi.

bottom of page