top of page

2024 Tunus Seçimleri

Yazarın fotoğrafı: Ela Nur HalilEla Nur Halil

6 Ekim 2024'te Tunus'ta cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldı ve seçim, eski cumhurbaşkanı Kais Saied'in zaferiyle sonuçlandı. Seçim sonucu, beklenen üzere tartışmalı bir seçim sürecinin ve uzun süredir devam eden bir siyasi krizin etkisi altında ortaya çıktı. Saied, 25 Temmuz 2021'deki darbe sonrasında iktidara gelmesinden bu yana, 2011 devriminin ardından başlatılan demokratik geçişten uzaklaşarak Tunus'ta yeni bir siyasi düzen kurmaya çalışıyordu. 2021 darbesinden bu yana geçen üç yılda Saied, yasama ve yerel seçimlerle yeni bir siyasi sistemi tanıttı. Ancak bu seçimlerde muhalefetin önemli bir kısmı bu düzeni boykot etti ve seçmen katılımı son derece düşük kaldı. Her ne kadar Saied darbeden sonra başlangıçta halk arasında bir popülerlik kazanmış olsa da, bu düşük katılım oranları halkın coşkusunun azaldığını gösterdi. Ancak özellikle seçim dönemlerinde anketlerin yasaklanması nedeniyle, mevcut desteğini doğru bir şekilde değerlendirmek zorlaştı.


Ekim 2024 başkanlık seçimi, Saied’in yeni siyasi sistemi için destek ölçmenin kritik bir fırsatı olarak görüldü. Ancak süreç önemli eleştirilerle karşılaştı. Sadece üç adayın yarışmasına izin verildi ve birçok güvenilir adayın başvurusu reddedildi. Bu durum, seçimin kapsayıcılığı hakkında soru işaretleri ortaya çıkardı. İslamcı gruplardan “Ennahdha” partisinin yanı sıra solcu gruplar ve “Destour Ailesi” gibi önde gelen muhalefet partileri, seçimlerin yapıldığı koşulları eleştirdi. Bu partiler, mevcut sistemin gerçek rekabete olanak tanımadığını savundu. Tartışma konusu olan bir diğer önemli nokta, Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu (ISIE) üyelerinin Saied tarafından atanmasıydı. Eleştirmenler, bunun ISIE’nin yürütme organından bağımsızlığını tehlikeye attığını iddia etti ve birçok muhalefet partisi bundan dolayı seçimlere katılmayı reddetti. Ayrıca, muhalefetten birkaç önde gelen figür de gözaltına alındı. Bunlar arasında Nisan 2023’te tutuklanan İslamcı “Ennahdha” partisinin lideri Rached Ghannouchi, Ekim 2023’ten bu yana hapis yatan “Parti Destourien Libre” başkanı Abir Moussi, ve Şubat 2023’ten bu yana gözaltında bulunan sosyal demokratlar, eski “Courant Démocratique” genel sekreteri Ghazi Chaouachi ile Al Joumhouri partisinin başkanı Issam Chebbi de yer aldı.


Medya özgürlüğü, seçim öncesinde bir endişe kaynağı olarak öne çıktı. Mayıs 2024'te, "Tunus, yaşamak için iyi bir yer değil!" şeklindeki sözlerinin ardından avukat ve televizyon yorumcusu Sonia Dahmani’nin tutuklanması, muhalif sesler üzerindeki artan baskıyı gözler önüne serdi. Gazeteciler Mourad Zeghidi ve Borhene Bsaies'in ekranlarda hükümete yaptıkları yorumlar nedeniyle tutuklanmaları, kamu tartışması için kısıtlı alanın daha da daraldığını gösterdi. Ayrıca, daha önce muhalefet kanadından konuşmacılara yer veren "90 Dakika" adlı siyasi program, sunucusu Khouloud Mabrouk hakkında yürütülen bir adli soruşturma sonrası IFM radyo yayın akışından çıkarıldı. Bu karar, eleştirel haberciliği sınırlamak için yetkililerden gelebilecek olası baskılara işaret etti.


Muhalefetin seçimleri boykot etme kararı ve medya özgürlüğü üzerindeki kısıtlamalar, bu seçimlerin başkanın yetkisini adil bir şekilde değerlendirme imkanı sunup sunmayacağına dair şüpheleri akla getirdi. Resmi sonuçlar Saied’in zaferini teyit etse de, aktif muhalefet figürlerinin yokluğu ve medya üzerindeki baskılar, seçimlerin eşit şartlar altında gerçekleşmediğini kanıtlar nitelikte. Analistler ve uzmanlar, Ekim 2024 seçimlerinin Tunus'un önceki demokratik dönemlerinde görülen rekabetçi süreçlere tam olarak benzemediğini belirttiler.



Temmuz 2021'den bu yana Cumhurbaşkanı Saied, gücün yürütme organında güç yoğunlaşmasını sağlayan yarı başkanlık sistemi uyguluyor. Yarı başkanlık sistemi, geleneksel başkanlık sistemlerinden farklı olarak başkanın yalnızca yürütme yetkilerini değil, aynı zamanda yasama sürecini de etkili bir şekilde kontrol etmesine olanak tanıyor. Bu bağlamda Saied, meclisi feshederek yeni bir anayasa oluşturma sürecine girdi. Ayrıca, bu yeni anayasa ile birlikte yasaların çıkarılmasında başkanın yetkileri arttırıldı. Bu sistemde yasama organının bağımsızlığı önemli ölçüde azalıyor; başkanlık ofisi, devletin tüm önemli kararlarını tek başına alma yetkisine sahip hale geliyor. Bu durum, muhalefet partilerinin ve sivil toplum kuruluşlarının etkisini sınırlıyor, ifade özgürlüğünü ve demokratik tartışmaları olumsuz etkiliyor. Birçok kişi, 2011'den bu yana elde edilen demokratik kazanımların geri alındığını düşünüyor. Oysa destekleyicileri, Saied'in önlemlerinin yıllarca süren siyasi tıkanıklığın ardından Tunus'a istikrar getirdiğini iddia ediyor.


İlerleyen dönemlerde bu siyasi gidişat, Tunus'un yönetimi ve uluslararası toplumla olan ilişkisi üzerinde önemli etkiler yaratabilir. Cumhurbaşkanı Saied’in zaferi, onun liderliğinin devamını sağlarken yetkisinin meşruiyeti hakkındaki sorular, ülkenin siyasi gündeminin merkezinde yer almaya devam ediyor.

56 görüntüleme

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page